Sarecik şu an kıpır kıpır, dünyayı herşeyi ağzına atarak keşfediyor.. Bu devrede halıdaki en ufak milimlik tozdan, yere düşen minik bir saç teline, telefonlarımıza, kumandalara, kablolara kadar herşeyi ama herşeyi kemirmeye çalışıyor.. Minik bir tavşan kısacası :)
Gülümsediğime bakmayın, son derece paranoyak bir kadın oldum çıktım bu durum yüzünden..Günde 3-5 kere evi süpürüyorum, onunla birlikte emekliyorum yerde kaçırdığım bir toz var mı diye tekrar kontrol ediyorum.. Ama yine de mutlaka kaçırdığım bir şey oluyor..
Aynı şey hareketleri içinde geçerli.. Durmaksızın kontrolsüz hareket ettiği ve dengede durmaya çalıştığı için arada sırada dengesini kaybedip popo üstü düşüyor.. Bunların artık normal olduğunu biliyorum..Bizimle birlikte uyuduğu için sabah ben uyandıktan sonra o hala uyuyorsa etrafına minderlerden bir kule yapıyorum ki düşmesin..
Ama işte birkaç gün önce sadece 1 dk.lığına yanından ayrılmış olmama ve yine minderlerden kule yapmama rağmen uykusunda geri geri giderek minderleri yere düşürüp yere kafa üstü düştü Sarellam..:(((
Allahtan yatağın yerden yüksekliği 30 cm'di ve iki kat kalın halı vardı ama yine de hem o çok korktu hem de ben..
Hatta hayatta daha fazla korktum mu hiç bilmiyorum..
Sonrasında hemen araştırdım, eğer bebek biraz ağladıktan sonra normal hayatına dönüyorsa, kusmuyorsa, donuklaşmadıysa, düştüğü yükseklik 50 cm.'de az ve zemin yumuşaksa genelde bir problem yok demekmiş.. Zaten yetinmeyip ailemizin sevgili beyin cerrahı Müfit amcaya da sorduğumda daha çok düşer kafana takma dedi ve birazcık rahatladım.. O rahatlamaya kadar geçen saatler ise Göksal'ın depresyondayımmmm şarkısı fonunda geçti..
Anne olunca anlarsın kısmının bu kısmını da böylece anladım.. Biz bu meşhur yataktan düşmeyi böylece atlattık darısı kimsenin başına gelmesin :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bekliyorumm