28 Eylül 2013 Cumartesi

Sarellamın ayrılık endişesi

İnsanlarla iletişim kurmaya, kucağa gitmeye, öpülmeye bayılan Sarellam son birkaç haftadır bana yapışık yaşamaya, geceleri ağlayarak uyanmaya, yanımda bana sarılarak uyumak istemeye ve bazen diğer insanları yabancılamaya başladı..


Bana bu kadar çok güvenmesine içten içe mutlu olsam da, neredeyse 24 saat beraberiz ve banyoya bile gidemeyecek hale geldiğim içinde oldukça yorulmaya başladım..

Babasıyla da sabahları çok iyiler, babası evden çıkarken Sarellamla çok tatlı vedalaşıyorlar kapı kapanıyor, Sare 'baba' diye ağlamaya başlıyor..İlgisini başka yerlere çekip, oyalıyorum ve unuttuğunu sanıyorum ama akşam olup da baba işten geldiğinde, uzunca bir süre yüzüne bakmıyor ve küsüyor..Yani aslında unutmuyor..

Bu durumun ne olduğunu araştırdığımda bunun ayrılık endişesi, İngilizce adıyla seperation anxiety http://www.babycenter.com/0_separation-anxiety_145.bc olduğunu, 6. ayda başlayıp 10-12. aylarda tavan yaptığını ve 18. aya kadar devam ettiğini ve tamamen 3 yaşı civarında bittiğini öğrendim..

Bu dönemde bebek, yapışık yaşamaya, anne ya da baba uzakta olduğunda ağlamaya, yabancılardan korkmaya, gece anne babayı isteyerek uyanmaya ve anne babanın kucağında ise hemen rahatlamaya başlıyormuş..

Anlatılanlara göre, 10-18. aylar arasında daha da şiddetlenecekmiş bu durum..Nasıl daha yapışık olabiliriz bilmiyorum ama :)

Bu durumu hafifletmek için okuduklarımı uygulayarak, onu oynarken bırakıp yan odaya gidiyorum, diğer odadan seslenmeye çalışıyorum, ona hep yanında olduğumuzu, onun çok güçlü ve cesur olduğunu söylüyorum, tensel temas kuruyorum, mümkün olduğunca rahatlatmaya çalışıyorum..

Tatlı meleğimin bu döneminin çok sağlıklı olduğunu, gelişiminin bir parçası olduğunu,ayrılık endişesini de zamanı geldiğinde atlatacağını artık biliyorum..

27 Eylül 2013 Cuma

Hastane Çantasında Olması Gerekenler

Doğuma az zaman kala, heyecan doruktayken gündemdeki konulardan biri de hastane çantasıdır..


Kendimden biliyorum o çantanın içine doğru şeyler konup konmadığından hiç emin olunmaz ve hastanede illa ki birşeyler eksik olur, birileri koşup getirir :)

Tecrübelerimden yola çıkarak bir hastane çantasının olmazsa olmazları listesi yaptım..7. ayda ilerlerken yavaş yavaş bu listeyi tamamlayıp valizi kapıya yakın bir yerlere koymakta fayda var..:)

  • Hastanede her gün yeni zıbın giydiriyorlar ama yine de sizinde olsun yanınızda, bebek hastane çıkışı seti-yani zıbın(birkaç tane), şapka, eldiven-
  • Birkaç adet new born size tulum(0-3 ay arası eğer bebeğiniz çokk tombik değilse çok bol oluyor, 2-3 adet new born size almanız yeterli)
  • Yeni doğan çorabı
  • Yenidoğana uygun hırka ya da yelek
  • Patik
  • Bebek bezi-0 numara
  • Sigorta kartınız
  • Nakit para-Hastane çalışanlarına teşekkür için yanınızda minik minik bol bol bulundurun :)
  • Hamile çamaşırı-biliyorum görünüşleri korkunç ama özellikle sezeryanda onlarsız olmuyor-
  • Emzirme sutyeni
  • Terlik
  • Bir kutu hijyenik Ped
  • Birkaç tane gecelik&sabahlık-Kanamanız olacağı için pijama tavsiye etmiyorum, emzirme için düğmeli ya da önü açık olanları tavsiye ederim.
  • Kişisel bakım malzemeleriniz-tarak, diş fırçası&macunu, el aynası, şampuan, makyaj malzemesi, roll on, toka-
  • Meme ucu için krem(ben Mustela kullandım ve çok memnun kaldım)
  • Eve dönerken çokkk rahat birşeylere ve muhtemelen terliğe ihtiyaç oluyor, giymesi kolay bol bir elbise ve rahat bir terlik
  • Islak mendil-unibaby, yenidoğan ıslak mendilinde en iyisi-
  • Birkaç çift çorap
  • Hırka
  • Portbebe ya da ana kucağı
  • Kirli çamaşırları koymak için torba

26 Eylül 2013 Perşembe

Bebeğiniz kız mı sorusuna en güzel cevap, renk renk taçlar :)

Henüz saçları çok kısa olan Sarellam bir de babaya benzeyen bir kız olunca yolda 'ayy kız mı erkek mi' diye soranların sayısı bir hayli çok oluyor.
                                       Bantın üstündeki çiçekler Eminönü Marpuçcular'dan..

Hatta bazen abartıp üzerinde etek, pespembe giyinmiş haldeyken bile 'erkek mi' diye soruyorlar. :) Bende bu soruya 'yok teyze gay olacak ileride' diyorum :)

Tuhafiyeden aldığım keçe ayçiçeği..

Euroflora'dan aldığım çiçeklerle..

İşte hem bu sorulara kısa bir çözüm olması hem de kızlara çok yakışması nedeniyle Sareme bol bol taç takıyorum..
Accesories'dan kırmızı gülle..

Accesories'dan aldığım minik pembe gülle..

Piyasada bir sürü taç modeli var ama ben birazda kişiselleştirmek için şöyle bir yol buldum belki sizinde işinize yarayabilir..

Tacın altındaki beyaz bantı Eminönünden aldım(ama heryerde 3 tl'ye bulabilirsiniz), üstüne Accesories'dan, Eminönü Marpuçculardan ve tuhafiyelerden aldığım çiçekleri, süsleri bir minik çengelli iğne ile tutturuyorum ve işte o günün tacı hazır  :) Böylece tek taç bandıyla bir sürü tacımız oluyor :)



Tuhafiyeden aldığım kurdelalar ve taşlarla ve meşhur silikon tabancamla daha güzel şeyler yapmayı da planlıyorum. Bakalım ortalar neler çıkacak? 

25 Eylül 2013 Çarşamba

Sarellamın göbek bağı Seine Nehrinde!

Göbek bağı mevzusu malum bebekle ilgili en eğlenceli ve keyifli konulardan biri..

Hastaneden döndükten birkaç gün sonra Sarellamın göbek bağı elimde kalınca hatırlarım çığlığı basmıştım şaşkınlıktan..

Öncelikle benim gibi şaşkın acemi anneler için :), hastaneden göbek bağı düşüne kadar ki sürede, göbek bağını hergün alkolle ya da tentürdiyotla silip, ıslanmamasına dikkat ediyoruz, üstünü açık bırakıyoruz, bezi göbek bağının altından bağlıyoruz.

Göbek bağı düşüncede üstünü açık bırakıyoruz ve o bölgeye özel hiçbirşey yapmıyoruz..:)

Zaten doktor ilk kontrolde o bölgeyede bakıyor..

Gelelim Sarellama..


Kızımın ne oxfordlarda okuması, ne doktor mühendis olması değil en büyük hayalim..Onunla ilgili tek bir hayalim var o da mutlu, sağlıklı, gezen, gören, hümanist bir Dünya vatandaşı olması..

Belki de bu yüzden göbek bağını atması için 1 yaşımdan beri tanıdığım canım Arzu'ma verdim.

Böylece kızımın göbek bağı,  tanıdığım en iyi insanlardan biri tarafından, tıpkı göbek bağı gibi gezgin bir kız olması için Dünyanın en güzel yerlerinden birinde, Seine nehrine atıldı..:)

Güzel dileklerimiz gibi güzel bir hayatın olsun ve bu olay bol bol gezmen için sana uğur getirsin Sarellam :)
                                İşte şimdi bu sularda yüzüyor göbek bağın miniğim.. :)

23 Eylül 2013 Pazartesi

Baby Shower ve Hastane Odası Hazırlama

Bugün çok sevdiğim canım arkadaşım Selin'in sorusu üzerine baby shower, doğum odası, yaş günü süsleme üzerine bildiğim, deneyimlediğim birkaç bilgiyi anne adayları ile paylaşmayı bir borç bilirim. :)

Ben hamileliğim çok zorlu geçtiği için Sarellam doğana kadar kendimi heveslendirmek istemedim ve baby shower yapmadım ama çok özenerek ve içime sinerek bebek doğum odasını hazırladım ailemle..

Oradan kalma tecrübelerim ise şöyle..

Öncelikle bir tema bulmak organizasyonun yarısını halletmek demek aslında..Ve temayla beraber bir ya da birkaç ana renk seçmek de organizasyonun bel kemiği niteliğinde..


Biz peri kızı temasını ve somon rengini seçtik..

Sonrasında tabii ki bol bol google'dan görsel indirmek, örneklere bakmak yapılacaklar arasında..

Buraya kadarını zaten hepimiz biliyoruz:)

Baby Shower ve doğum odası için aradıklarınızı, Eminönü'nde Kurukahveci Mehmet Efendi'nin sokağına girince yol boyu görebilirsiniz..Yine bugünlerin ve odaların vazgeçilmez süsü pom pom çiçekleri için gereken kağıtları da kiloyla çok ucuza bu sokakta bulabilirsiniz. Pom pom çiçeği nedir nasıl yapılır derseniz http://www.youtube.com/watch?v=9QAU4LAk_mU bu adresten bulabilirsiniz.. Yapması çokk kolay gösterişi çok güzel olan bir malzeme :)


Eminönüne gittiyseniz bebekle ilgili herşeyi bulabileceğiniz Sultanhamam Havuzlu Han'a uğramadan geçmeyin..

Odanıza renk katmak için çiçekler, Eminönünden bir tık yukarıda hediyeler, dekoratif eşyalar almak isterseniz Kasımpaşa'da Euroflora'ya da mutlaka ama mutlaka gidin derim :)



Euroflora ganimetleri

Sonrasında bir yapı markete uğrayıp minik bir silikon tabancası almayı unutmayın, çok lazım olacak demedi demeyin :)

Ve bir diğer konu da tabii ki pasta ve cupcakeler..Onu da temanıza ve renklerinize uygun seçip pastacınıza yine beğendiğiniz görsellerden bir demet hazırlayarak göndermek yeter de artar bile..
Bizim aile pastacımız http://www.pastaloji.com/ , hazır pasta malzemesi kullanmadan sağlıklı şahane butik pastalar hazırlıyor, çok tavsiye ederim..Yine Mutlu Dükkan, pastayı sanata dönüştürdüğünden kendisine hayran bıraktırıyor..http://blog.mutludukkan.com/
Pastalojinin hazırladığı kurabiyelerimiz


Bence bir organizasyonu renklendiren öğelerden biri de balonlar..Renk renk balonları görüp de içi kıpır kıpır olmayan var mıdır? Balonevi bu iş için çok iyi bir adres..

Ve tamamı photoshop ile hazırlanıp, ozalitçide bastırılacak görsel malzemeler..

Bunun için çevrenizden destek alabilir ya da büyük ozalitçilerde saatlik grafik hizmeti alabilirsiniz..

Bebeğiniz için dostlarınızın güzel dileklerini yazdığı bir anı defteri ve kapı süsü isterseniz, Kadıköy Efes pasajında bu işi çok iyi yapan yerler var biz Gülay abla ile çalıştık ve çokk memnun kaldık..



Bir de bir manifaturacıya uğrayıp güzel kurdelalar, tatlı patiskalar aldınız mı bu iş tamamdır :)


El yapımı lavanta keselerimiz


Sonrasında geriye bu organizasyonu güzelce fotoğraflayacak birini bulmak kalıyor..Bizde bu işi ailemizin yetenekli üyeleri Eren ve Seray hallettiği için başka biriyle çalışmadık ama arkadaşım Tuğba Tünay'ın işlerine bayılıyorum bir bakın derim :)



Umarım biraz yardımcı olabilmişimdir..Herşeyin gönlünüzce olması dileğiyle..

22 Eylül 2013 Pazar

Moda Parkı Sarellası ve Eski Oyunlarımız

Gezi'den önce içimizi kemiren keşkelerimiz, geziyle beraber, ne mutlu ki gerçeklerimiz olmaya başladı..Bu gruplardan birinin, çocuklar için düzenlediği ve eski sokak oyunlarını çocuklarla paylaşmayı, bu oyunları yeniden hayatımıza sokmayı hedefleyen etkinliği için, yakın arkadaşım Özge ve fıstığı Eylül'le Moda Parkındaydık..

anneler ve kızları :)

Biz Sarellam'la etkinliğe, abla abilerini izleme kontenjanından katıldık. Sarellam, misketleri, ip atlayanları, sek sek oyununu izledi, çok ama çok eğlendi..:)

Açıkçası benimde sek seke, ip atlayanlara içim gitti..Sare kucağımda olmasaydı, hepsini oynardım :)


Miniklik günlerimi hatırladım yeniden, sokakta zengin fakir sınıf gözetmeden, tertemiz duygularla sek sek oyununu tebeşirle yola çizip oynadığımız günleri..
                                                                        Moda Parkı 
Şimdi herşey o kadar steril, bütün çocuklar o kadar kendi gibilerle beraber, ellerinde ipadleriyle sokaklardan öyle uzaklar ki..
                                                               Parkta doğumgünü :)
Belki de ihtiyaçları sadece biraz gerçeklik ve samimiyet..İşte bunun için söz verdim kendime Sarellam büyüdüğünde ben ellerimle çizeceğim sokağımıza sek sek oyununu, çağıracağım kim varsa çevremizde.. Apartman görevlimiz Ali abinin çocukları da olsun ama..Giydirip eskiyen elbiselerini haydi sokakta çamura bulan öyle gel eve diyeceğim zevkle :)

18 Eylül 2013 Çarşamba

Sarellamla uyku maceralarımız!

Aslında dişler yüzünden bu sıralar ne kadar çok kalktığımız düşünülürse, bu yazı çok manidar olacak ama :) yine de diş sıkıntıları hariç, düzenli uykuya geçebildiğimiz için, yeni anneler ve adaylara yardımcı olur belki diye paylaşmak istiyorum..

Sareye henüz hamileyken deneyimli bir dostumun tavsiyelerine uyarak, Sareyi ilk günden bu yana, gündüzleri pencereye yakın perdeleri açık bir yerde ve gürültülü ortamda, geceleri de evde neredeyse çıt çıkarmadan ve karanlıkta uyuttum..

Yine meşhur Tracy Hogg'un bahsettiği E.A.S.Y(Eat, Activity,Sleep, Your time) sistemini ilke edinip onu kendi saat dilimlerimize uyarlayarak iyi bir sonuca ulaştık..

Bazı günler anne sana sarılarak uyumak istiyorum zamanlarımız..


En tatlı Sare uyuyan Sare :)

Yastık üstü uyumaca..Ona ergonomik yastıklardan aldık..
Onun üstünde dizimizde hafifçe sallayarak uyutuyoruz..

Bazen gezmeye çıktığımızda üstümde uyuyakalıyor :)

Tabii zannedilmesin ki yastığa başını koyar koymaz uyuyor :) Barış Manço'dan en sevdiği şarkı olan 'Arkadaşım eşşek' eşliğinde kucağımda dans ederek mi dersiniz, yastık üstünde dandini dandini diye türküler mi yoksa babanesi ve dedesi sayesinde alıştığı çingene usulu sallamayla mı gerisini hayal gücünüze bırakıyorum :)
Yatağında uyuyakaldığı nadir zamanlardan biri..


Oyun oynarken uykusu gelmiş fındığımın..

Havuza bakarken yorgun düşen Sarella ve mutlu annesi :)

Sonuçta tabii bu süre aldı ama istikrarlı şekilde gün boyu hep aynı saatlerde uyutup, emzirip, altını değiştirip, oynayıp,  gündüzleri çok kalabalık ve aydınlıkta, gece de karanlık ve sessizlikte uyutunca bu ritme bedeni alıştı..

Şu anda gündüz ve gece, nerede olursa olsun, hep aynı saatte uykusu geliyor ve yer gözetmeksizin çok zorlanmadan sızıp kalıyor..:)

16 Eylül 2013 Pazartesi

Sare'nin ilk cümlesi: Anni meme!

Okuduğum bir kitapta bebeğinizin çıkardığı sesleri taklit ederseniz cesaretlenir, iyi bir şey yaptığını düşünür, kendine güveni gelir ve yeni sesler çıkarmaya çalışır yazıyordu.

Bu bana da mantıklı geldiği için, başından beri çıkardığı her sesi ne kadar garip ve komik hatta zor olursa olsun ailece taklit ediyoruz..İlk başta şaşırıyor, sonra çok hoşuna gidiyor ve o sesin türevlerini çıkarmaya çalışıyor..

Bazen martılarını sesini taklit ediyor, bazen bir kediyi bazen eve misafir gelen çocuklardan birinin çığlıklarını :)
Sare muhabette :)

Yine ailece örneğin bir hafta ba-ba kelimesini heceliyoruz, ba-ba diye şarkılar söylüyoruz, oyun oynarken ba-ba kelimesini daha çok kullanıyoruz..O sırada dikkatle bize bakıyor, bir kaç gün sonra bakıyoruz baba demeyi öğrenmiş bile :)

Çocuklar üzerine uzman bir pedagog olmadığım için kimseye bunu yapın diye tavsiye veremem ama bizde sanki işe yarıyor..Bu şekilde Sarellam 2. ayından beri bana önce anni sonra 2 aydır da bayağı anne diyor :) Hatta acıktığında hiç uzatmadan 'anne meme!' diyerek isteğini net bir şekilde ifade ediyor :))

Şimdi sırada 'hala' var..Şimdilik hala'yı 'ala' şeklinde söylüyor ama çok azimli bir koç kızı o, eminim o 'h' harfi de çok dayanamayacak :))

12 Eylül 2013 Perşembe

Ailemizin Resmi Kurtarıcı İçeceği Gaviscon Şurup

Çağımızın hastalıklarından reflü, bebeklerinde sık sık başına gelen geçici bir hastalık..

Biraz tombirik olan Sarellamında midesi bedeninin hızına ayak uyduramayınca reflü oldu..

Peki bebeğin reflü olduğu nasıl anlaşılır?

Uykusundan yüzünü ekşiterek uyanıyorsa ve hatta ağlıyorsa..

Gün içinde belli bir saat ritmine uymaksızın ağlayıp, kusuyorsa.. Bir doktora sorun derim..

Biz bu şikayetlerle çaldık Murat Bey'in kapısını ve reflü teşhisi ve elimizde Gaviscon infant'ımızla eve döndük..

Zaten sık sık midesi yanangillerden olan familyamızda böylece yepyeni bir üye kazanmış oldu maalesef..

Doktorumuz bir hafta günde  3 sefer Gaviscon infant verdi, infant toz halinde bebekler için geliştirilmiş olan Gaviscon, anne sütüyle karıştırılıp veriliyor ama evdeki şurupta olur dedi, ben 3 kaşık gavisconu her emmeden sonra minik minik vererek böldüm..

Sonraki hafta kademeli olarak azalttım ve şimdi sadece ihtiyacı olduğunda kaşığın ucuyla veriyorum..Çünkü Gaviscon her ne kadar reflüye çok iyi gelse de bebeğin dışkısında katılaşma hatta kabızlık yapıyor..Bunu da test edip onayladık, Sare için ilk hafta sonunda ilk defa fitil kullandık..

Şimdilerde Sare şişeyi gördüğünde yüzünü ekşitiyor ama yine de o ailemizin resmi kurtarıcı içeceği, sevgili Gaviscon :) hayatımızı kurtarmaya devam ediyor..

10 Eylül 2013 Salı

Sare ve Oyuncakları-En güzel oyuncak en çok oyalayandır :)

Bebekler ve oyuncakları ile ilgili bildiğim bir şey varsa; o da bir bebeğin hangi zamanda hangi oyuncağı seveceğinin belli olmaması, sürekli denemek gerektiği..


Oyuncak delisi bir anne olarak, Sare gelmeden önce ev zaten kendi çocukluklarımızdan atamadığımız favori oyuncaklarımız, ara ara kendimize aldığımız oyuncaklarımızla (evet kendime de alıyorum bazen :) oldukça doluydu..Sare gelirken ona en çok getirilen hediye de oyuncak oldu..Bir kısım da biz yeni aldık derken odası oyuncak doldu..
En sevdiği oyuncaklarından Eylül ablasının hediyesi Tarçın..

5,5 aydır Sare'nin oyuncaklarıyla ilişkisi ise şöyle..Bir gün eline verdiğim bir oyuncak hiç ilgisini çekmiyor ama aynı oyuncağa 15 gün sonra bayılabiliyor..Sürekli denemek, ister mi diye bakmak gerekiyor..Aynı şekilde çok sevdiği şeylerden bir süre sonra nefret de edebiliyor..

Ama yine de en sevdiği şey ıslak mendil kutusu, onun hışır hışır sesiyle aşk yaşıyor..:) Aslında hışırdayan, parlak renkli ve dişleyebildiği herşey ilgi alanına giriyor..
Bu konuşan köpek hayat kurtarıyor..

Oyuncağın benim için önemiyse, 2 dk birşey okumak, koşa koşa wc'ye gidip gelmek ya da dolaptan elma almak için zaman yaratmak şeklinde..Yani çok çokk önemli :)

Fiyatı 1 TL ama etkisi paha biçilemez!

Şimdilik bitmeyen tek aşkı fil Tarçın..Bakalım oyuncaklarıyla macerası nasıl devam edecek minik fındığımın :)